Kurultay davasında kritik gün yarın! CHP’yi neler bekliyor?
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı için açılan iptal davası yarın Ankara’da görülecek. Parti içi çekişmeler, “mutlak butlan” ihtimali ve Kılıçdaroğlu’nun yeniden sahneye dönüp dönmeyeceği tartışmaları, CHP tarihine kara mizah gibi geçti.
SKANDALLAR KURULTAYI GÖLGELEDİ
Bir yanda Özgür Özel’in, diğer yanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun adıyla anılan davada, iddianamede yazanlar dudak uçuklatıyor: Delegelere para dağıtıldığı, belediye başkanlığı vaat edildiği, iş sözü verildiği, market kartı dağıtıldığı… Yani bildiğiniz “oy satın alma” pazarı!
CHP içindeki klikler birbirini FETÖ dosyası gibi savcılığa ihbar ederken, bu tabloya sadece bir başlık yakışıyor: 5000 kişilik mobbing!
Yeşildağ’ın iddiası ise tarihî: “Türkiye’de belki de dünyada ilk kez bir muhalif, kendi partisinden 5000’lik mobbinge uğradı.”
ÖZEL: KEMAL BEY TENEZZÜL ETMEZ
Özgür Özel, mahkemeden çıkabilecek “butlan” ihtimali için “Kemal Bey böyle şeye tenezzül etmez” dedi. Ama parti kulislerinde fısıldanan başka: Kılıçdaroğlu fırsatını bulursa yeniden döner. Zira parti içindeki gruplar hâlâ ona çalışıyor.
TEKİN: BENİ İLGİLENDİRMEZ
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin ise “Beni ilgilendirmiyor” diye kestirip attı. Partideki yangını görmezden gelen bu rahat tavır, “yangın evinde değilse keyfi yerinde” dedirtti.
MAHKEME ÖNCESİ STRATEJİ: KURULTAY İLANI
Parti yönetimi, 21 Eylül’de kurultay ilan ederek davayı konusuz bırakma planı yaptı. Yani mahkeme dese ki “kurultay yok hükmünde”, CHP yönetimi “biz zaten yenisini yaptık” diyebilecek. Hukukun etrafından dolanma stratejisi, siyasetin ahlakına yeni bir kara leke.
İMAMOĞLU DOSYADA
İddianamede adı geçenler arasında Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da var. 12 kişi hakkında 1 ila 3 yıl hapis talep ediliyor. Bu durum, CHP’de “dava yalnızca kurultay değil, aynı zamanda bir liderlik operasyonu” yorumlarını beraberinde getirdi.
LÜTFÜ SAVAŞ: İKİ İHTİMALDE DE MUTLUYUM
Davayı açan Lütfü Savaş’ın açıklaması ise tam trajikomedi:
“Şaibe yoktur derlerse mutlu olurum. Vardır derlerse yapanlar temizlenir, yine mutlu olurum.”
Yani sonuç ne çıkarsa çıksın “mutluluk” garantili bir dava açmış. CHP’liler buna “Lütfü’nün şizofren sevinci” yorumunu yapıyor.
SONUÇ: PARTİ TARİHİNİN EN KARA SAYFASI
Yarınki dava sadece CHP için değil, Türkiye siyaseti için de dönüm noktası olacak.
Çünkü 104 yıllık bir partide, 5000 kişilik bir mobbing iddiası, parayla oy satın alma dosyaları, kayyum ihtimali ve eski genel başkanın “dönüş” beklentisi aynı anda konuşuluyor.
Ve bu tablo, “CHP kendi kendine darbe yaptı” dedirtiyor.