Genel Başkan Ümit Özdağ’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması sonrası açıklama yapan Özdağ, avukatlarıyla birlikte yazılı savunma için süre istediklerini ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay’ın emsal kararlarını sunacaklarını belirtti. Duruşma, 24 Aralık 2025 tarihine ertelendi.
“BU BİR HUKUK SÜRECİ DEĞİL”
Özdağ, davaya ilişkin şunları söyledi:
“Bu bir hukuk süreci değil. Bu, düşman ceza hukukuyla siyasetin yeniden yapılandırıldığı, siyasi partilerin baskı altına alındığı bir süreçtir. Erdoğan kendisine her şeyi söyleme hakkını görüyor ama muhalefetin eleştiri yapması yasaklanıyor. Bu demokrasi değildir, hukuk devleti değildir.”
“BASKI ALTINDA BİR HUKUK SİSTEMİ”
Türkiye’de hukukun büyük bir baskı altında olduğunu savunan Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Düşman ceza hukukunu büyük şiddetle uygulayan hukukçular olduğu gibi, Anayasa’ya sadık kalan yargıçlarımız da var. Onların yüzü suyu hürmetine toplum bir ölçüde tatmin oluyor ama bu yeterli değil. Biz muhalefete mensup olanlar ikinci sınıf vatandaş değiliz. Amerika’nın güney eyaletlerinde siyahilere uygulanan ayrımcılığın benzeri bize uygulanıyor. Adalet mülkün temelidir, devletin dini adalettir. Adalet yoksa devlet dinsiz devlettir. Biz adaletin olduğu bir ülke için mücadele ediyoruz.”
GÜRSEL TEKİN VE KAYYUM TARTIŞMASI
Özdağ, CHP’ye atanan kayyum ve Gürsel Tekin’e ilişkin soruya ise çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
“Bir avukat casusluk iddiasıyla tutuklandı ve kanıt olarak bir masada çekilmiş fotoğraf gösterildi. Fotoğraf tek başına casusluk delili olamaz. Ama o masada davet eden kişi Gürsel Tekin’se ve aynı kişi kayyum olarak atanıyorsa, bu ciddi bir soru işaretidir. Gürsel Tekin’in de, onu buraya atayanların da açıklama yapması gerekir. Nasıl bir oyun oynanıyor? Zafer Partisi olarak biz bu noktada CHP’nin yanında olacağız. Anayasa’nın siyasi partilerin varlığını güvence altına alan maddelerinin savunulmasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin iradesini destekleyeceğiz.”